Uzunköprü Kent Konseyinin başlatmış olduğu mücadeleye destek veren Uzunköprü Belediyesi’nin, Bülbül Ormanı’nın özel ağaçlandırma çalışmalarından çıkarılması için statü kazandırabilmek adına sürdürmüş olduğu çalışmalar devam ederken, beklenmedik bir yerden beklenmedik bir hamle geldi.
Bülbül Ormanı’nda ki asırlık ağaçlar baltalanmasın/köklenmesin söylemleriyle kendini ortaya atanların, siyasi rant elde etme heveslerine yenik düşüp toplumsal mücadeleyi baltalamayı göze alması sonrasında, her türlü yakıştırmanın muhatabı olan AK Parti İlçe Başkanı Kadir Bilgin, Çevre ve Şehircilik Bakanının karşısına çıkarak MİLLET BAHÇESİ talebinde bulundu.
İnanır mısınız Uzunköprü’de Bilgin’in bu talebini bile hazmedemeyenler oldu.
“Susuzluktan ölsem de, pamuk ucuyla bile dudağıma su değdiren AK Parti Hükümeti olmasın” mantığı ile ilçemizin yarınlarına pamuk tıkanmasını reva gören bazı arkadaşlar; sırf projenin adı Cumhurbaşkanın ismiyle müsemma Millet Bahçesi olduğu için hemen goygoya başlayıp;
“Millet bahçesi olursa mangal yapamayız, içki içemeyiz”, “Yine müteahhitlere rant kapısı aralamaya çalışıyorlar”, “Ağaçları kesip, bedava çay içip, kek yiyip yuvarlanacaklar”, “Burası olduğu gibi kalsın dokunmasınlar” gibi gibi… Bilgin’in başvurusunun ne anlama geldiğini kavramaktan uzak bir yaklaşımla bayağı söylemlere imza attılar.
Senede bir gün, oda mangalı ateşledikleri ve söndürdükleri an arasına sıkışıp kalmış bir zaman zarfı diliminde akıllarına Bülbül Ormanı gelen arkadaşlara bazı şeyleri anlatmak zor tabi. Neyse biz beyninin algılama çakraları açık olanlar için yazımıza devam edelim.
Özel Ağaçlandırmaya konu olan kısım, orman yoğunluğunun bulunduğu (dallık alanı) bölgeyi değil, “orman vasfını yitiren” bölgeyi kapsıyor. Kent Konseyi ile Belediye, orman vasfını yitiren bölgenin de korunması gereken, değerli ve orman ekosistemine ait bir alan olduğunu kanıtlamak, dolayısıyla da özel ağaçlandırmadan çıkarıp, cevizcilerden uzak tutmak için çaba harcıyor. İnşallah da başarılı olurlar.
Buraya kadar her şey tamam da, peki ya geç kalınmış(!) bu mücadelede başarılı olunmazsa ne yapacağız?
İşte o zaman AK Parti ilçe Başkanı Kadir Bilgin’in, Millet Bahçesi Proje talebinin ne kadar kıymetli olduğu ortaya çıkacak. Hiç istememekle birlikte o gün gelip kapımızı çaldığında bizler, “orman vasfını yitirdiği kabul edilen” ve cevizlik olacağı ilan edilen bu alanın tamamını kapsayacak şekilde başvuru yapan Kadir Bilgin’in millet bahçesi talebine bir parça daha fazla toprak katabilmek için mücadele edeceğiz. Gerçi Uzunköprü’de peşin hükümlü olmamak gerekir. Bir bakmışız ki “Ak Parti’ye buradan siyasi çıkar yedirmektense, cevizlik olsun da bari ceviz yeriz” de diyebiliriz… Şaşırmam…
***
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan hakkında ‘suçu ve suçluyu övme” iddiasıyla açılan davada mahkeme kararını açıkladı. Savcılığın 2 yıl cezalandırılmasını talep ettiği davada, mahkeme tarafından Recep Gürkan 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Bu da demek oluyor ki; Recep Gürkan yerel mahkemece 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİ ÖVMEKTEN SUÇLU BULUNDU, fakat sabıkasının temiz olması/suça yatkın olmaması sebebiyle CMK’nun 231/5 maddesi gereğince HAPİS CEZASINDAN PAÇAYI KURTARDI.
Kararın açıklanmasının akabinde CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, anlamlandıramadığım bir mutluluk içerisinde sosyal medya üzerinden paylaşımda bulundu. Öyle bir mutluluk ki bu; Edirne Belediyesinin kuşları olumsuz yönde etkilediği için almış olduğu havai fişek kullanmama kararından utanmasa parti binasının çatısına çıkıp etrafını şenlik alanına çevirecek.
“Bazılarının beklentileri boşa çıktı” imasıyla sosyal medya üzerinden kurduğu cümlelerine başlayan İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, sözlerinin devamında lafı döndürüp dolaştırıp belediye başkanı Recep Gürkan’ın başkanlık koltuğunda oturmaya devam edeceğine getirmesinin ardından noktayı da; 2012 yılında Edirne’de düzenlenen “FETÖ Organizasyonu” olarak tanımladığı Türkçe olimpiyatlarını asla unutmayacağız diyerek koyuyor.
Aslına bakarsanız çok sevdiği Belediye Başkanı Recep Gürkan abisinin “dostu” tarafından CHP Genel Başkanına yönelik “bakla kazığı” tehdidinde ağzını bıçak açmayan Pekcanlı’nın, kendisine siyasi istikbal sağlayacağını düşündüğü bir koltuğun sahibinin değişmemesi karşısında öne çıkma çabası tabi ki anlayışla karşılanacak bir durumdur.
Ama açıklamalarda ki “Bazılarının beklentileri boşa çıktı” vurgusuna gelecek olursak durumun hiçte o kadar basit olmadığını görürüz.
CHP içerinde birilerinin beklentileri boşa çıktı mı bilemem ama işin karşı kanadına baktığımızda; İstinaf mahkemesinden farklı bir sonuç alınıncaya kadar an itibari ile yerel mahkemenin vermiş olduğu kararla birlikte CHP’li Edirne Belediye Başkanının alnında kocaman “FETÖ’CÜ DARBE GİRİŞİMİNİ ÖVEN ADAM” siyasi karasının çalındığını söyleyebiliriz.
Gerçi;
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun 2014 yılının Mart ayında “Türkçe Olimpiyatları bu ülkenin gurunu okşuyor. Yasaklanmasını doğru bulmuyorum” sözlerini unutarak 2012 yılında Edirne’de düzenlenen etkinliğe kafayı takan İl Başkanı Fevzi Pekcanlı’nın açıklamasından anlaşılacağı üzere işin bu tarafıyla pek ilgilenmese de, CHP içerisinde bu durumdan rahatsızlık duyanların sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğu bilinen ve inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Benden söylemesi.
***
Birkaç kelam da yerel mahkemenin verdiği karar üzerine konuşmak isterim. Başkan Gürkan’a 15 Temmuz Darbesini övmekten verilen ceza işin kanuni boyutuna uysa da, vicdani boyut olarak ne şiş yansın ne kebap dercesine araya bırakıldığını düşünüyorum.
Bu işin FETÖ’sü PKK’sı olmaz.
Bir Belediye Başkanı, ülkenin bölünmez bütünlüğünü hedef alan; 214 kişinin şehit, 2196 vatandaşın gazi olmasıyla bastırılmış bir terör girişimini övüyorsa bunun karşılığı 2 ay 15 gün olamaz ve o başkan o koltukta oturamaz. Yok, eğer ki böyle bir durum cereyan etmemiş, servis edilen görüntülerin içeriği değiştirilmişse de; değil 2 ay, 1 günlük dahi ceza ile hiçbir vatan evladının alnına darbeci karası çalınamaz. Nokta.. Kalın Sağlıcakla.